KALKEDON…

İstanbul’un gözbebeklerinden birisi olan Kadıköy’ün bizim bildiğimiz ilk sahipleri M.Ö. 600’lü yıllarda yaşayan Megara’lılardır. Bugün Yunanistan olarak bildiğimiz topraklardan yeni ülkeler keşfetmek amacı ile yola çıkan Megara’lılar İstanbul’a ulaşırlar ve bugün Kadıköy adını alan topraklara yerleşirler. Aradan yıllar geçer Megara’lıların bir kolu daha yola çıkmaya hazırlanır ve yola çıkmadan önce bir kahine danışırlar yerleşecekleri yer hakkında tavsiye almak için. ‘’ Körler ülkesinin karşısına kurun ülkenizi ‘’ der kahin. Yola çıkarlar ve bugün Sarayburnu olarak bildiğimiz topraklara ulaştıklarında karşı kıyıya kurulmuş kenti fark ederler. Sarayburnu her açıdan daha üstündür karşı kıyıya göre ve bu insanlar burayı bırakıp karşı kıyıya yerleştiklerine göre kör olmalılar diye düşünürler. Kahinin kendilerine verdiği ‘’ Körler ülkesinin karşısına kurun ülkenizi’’ tavsiyesine uyarlar ve yerleşirler Sarayburnu’na. O andan itibaren Kadıköy ‘’ Kalkedon’’ yani körler ülkesi olarak anılmaya başlar…

Yıllar sonra günümüzde ise…

Arkadaşlık ve dostluk duygusu körelmeye başlamıştı iyice. El yordamı ile kolayca bulunan merhabadan öteye geçemeyen paylaşımlardan ibaret olmaya yüz tutuyordu hayat her geçen gün ve el yordamıyla yaşıyorduk birbirimize fazla dokunmadan.

Saygı, sevgi ve değer verme duygusu köreliyordu iyiden iyiye. Kabartmalı yollarda yürür gibi yaşamaya başlamıştı herkes keskin hareketlerle birlikte. Bizliğe varamadan ben olarak yürütüyordu tüm kabartmalı yollar bizleri.

İnanılacak gibi değil ama dansta körleşmeye başlıyordu yavaş yavaş. Müziğin ritmi figürlerin coşkusu tek düze gibi gelmeye başlıyordu neredeyse. Ezberlenmiş adımlarla dans eder olmuştuk her gün aynı yoldan işe gider gibi.

2012 yılının yaz aylarında Megara’lılara benzer bir göçe başladı bir grup insan Kadıköy’de. Yanlarında arkadaşlıkları, dostlukları, paylaşımları, anıları ve ortak noktaları olan dans vardı sadece. Körleşmeye başlayan birçok duyguyu yeniden uyandırmaktı istedikleri tek şey…

Arkadaşlık ve dostluk duygusunu el yordamı ile bulunan merhabadan öteye,

Saygı, sevgi ve değer verme duygusunu kabartmalı yolların uzağına,

Dansı da sıradanlaşmaktan hayal edebildikleri yere taşımak hayaliyle başladılar göçe.

Kadıköy’den ilham aldılar yola çıkarken. Yeni bir nefes, yeni bir heyecan, yeni bir bakış getirmekti amaçları Körler Ülkesine. Bu kadar içiçeyken isim olarak da Kadıköy esin kaynakları oldu.

‘’ Unutulmuş körler ülkesiydi KALKEDON, ta ki birileri dansla hayat katana kadar. ’’ Sloganı ile 24 Ağustos 2012 tarihinde kuruldu KALKEDON DANS Gençlik ve Spor Kulubü derneği.

Sımsıcak ve samimi bir ortamda arkadaşlık duygusunu en tepeye koyarak dansa yepyeni bir bakış açısı getirerek çalışmalarına devam ediyor ve daha kuruluşlarının ilk yılında kocaman adımlar atarak isminden, kendinden bahsettirmeye başladı KALKEDON DANS…

 

Onlarında Kadıköy gibi mistik bir hikayesi var.

 

Herkesin yolu geçer KALKEDON’dan…

Kimisi sadece çay içer sahilinde dalga sesleri ile, kimisi gelir geçer bir yerlere giderken, kimisi birasını yudumlar eşsiz tarihi yarım ada manzarasına karşı, kimisi orada yaşar kimisi oraya adar hayatını, kimisinin işi oradadır çalışır sadece, kimisi orada öğrenir hayatı, kimisi dostlarına kavuşur orada, kimisi dostluklarını başlatır onunla, bir görüşte aşık olur kimisi ayrılamaz, yüreği orada olsa bile uzakta kalır kimisi…

Orada yaşayanda, oradan geçende bilir ki Kalkedon’un kapısı yoktur. Herkese açıktır Kalkedon. Her gelen bir ayak izi bırakır sonsuza dek ve her gelende ayrı bir sevgi bırakır KALKEDON.

Herkesin yolu geçer KALKEDON’dan ve devamı da gelir mutlaka…

 

Onur ÇUBUK